23 Haziran 2001 minicik bir bebiş dünyaya geldi...Uzun zamandır beklenen bir bebiş, öyle tatlı, öyle uslu..Ona hep halam dediğim için olsa gerek, bir gün sen benim neyim oluyorsun diye sorduğumda, gözlerinde müzip bir ifade ile halaaa??? demesi vardı dün gibi hatırımda...
Şimdi artık delikanlı oldu, Alper'in Oğuz abisi.Alper pür dikkat takipte, konuşmasından hareketlerine, çok seviyor abisini.Tabi hayat hep güllük gülistanlık olmuyor.Kah küsüyorlar, birbirlerini sevmiyorlar, kah kudurup mutluluktan çılgınca oraya buraya koşuşturuyorlar.Onları izlemek çok keyif verici.
Gelelim doğumgününe, annemlerde en az 10-15 çocuk ve hepsi birden bir odaya, bir salona, bir yukarı, bir aşağıya koşuşturuyorlar.Hatta bir ara kızlardan 2 tanesi duvara doğru amuda kalkmaya çalışıyorlar, tam cümbüş.
Oğuzcan da Alper gibi Şimşek pastası istiyor.Pastanın mumlarını koymaları ise tam filimlik, o kadar eğleniyorlar ki kirpiye çeviriyorlar pastayı, kahkalar dinmiyor.Alpişte büyüklerin arasında bir oraya bir buraya koşuyor.En komiği de dedişkonun Oğuz abisine aldığı koca tekneyi ''hayır benim'' ...''hayır o benim Alpiş''...diye çekiştirip en sonunda Alper'in küserek kaşlarını çatmasıydı.Bayağı bir müddet küskün durdu, tavır yaptı hepimize.
Tabi ertesi gün ''Dede günüde'' Oğuz abisi havuzda kullanması için kardeşine kıyamayıp teknenin kumandasını veriyor...
Nice senelere halacım...seni çok seviyoruz...